Alınan bilgiye göre, 10 Kasım Cuma günü öğle saatlerinde bölgeden geçen bir vatandaşın ihbarı üzerine, jandarma ekipleri olay yerine sevk edildi. Yolun kenarında bulunan ormanlık alanın girişindeki cesedin yakıldığı ve vücut kısmının kömür haline geldiği görüldü. 
Cumhuriyet Savcısının yaklaşık 2 saatlik incelemesinin ardından Afgan uyruklu olduğu öğrenilen Vezir Mohammad’ın benzin dökülerek yakıldığı da iddia edildi. 
Öte yandan, Afgan uyruklu şahsın kaçak ocakta geçirdiği kazanın ardından cinayet süsü verilmek için yakılmış olabileceği ihtimalleri üzerinde duruluyor. Olayın ardından  bölgedeki tüm ocaklar inceleme altına; olayla ilgili şüpheli 6 kişi de gözaltına alındı. 6 şüpheli, geçtiğimiz gün Zonguldak Adliyesi'ne sevk edildi. Şüphelilerden 3'ü tutuklanırken, 3 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

-ÖZEL HABER-

OLAY NASIL YAŞANDI?

Vezir Mohammad Nourtani, 37 yaşındaki eşi Kamer Gül Maliki ve 4 çocukları Seyid Mohammad Nourtani (20), gelini  Şaziye Nourtani Mohammadi (18),  Pir Mohammad Nourtani (15), Ali Rıza Nourtani (12) , Seyid Rıza Nourtani (2,5) ile birlikte 5 ay önce Zonguldak'a geldi. Zonguldak'ta oturma izni bulunan ancak; çalışma izni olmayan Vezir Mohammad Nourtani, birçok alanda iş aramaya başladı. Çalışma izni olmamasından dolayı iş bulamayan Vezir Mohammad Nourtani, başka bir afgan arkadaşı aracılığıyla geçtiğimiz 3 hafta önce kaçak maden ocağında çalışmaya başladı. Kaçak maden ocağında çalışmaya başladığı sıralarda ilk hafta 1000 tl alan alan Nourtani'nin maaşıi bir süre sonra günlük 900 tl'ye indi. Olayın yaşandığı gün, iddiaya göre kaçak maden ocağı işletmecisi Nourtani'yi arayarak her zaman işe gittiği saatten yarım saat önce kendisini işe çağırdı. Nourtani hazırlanarak maden ocağına gitti. Daha sonra gündüz saatlerinde kaçak maden ocağı işletmecisi Nourtani'nin eşi Kamer Gül Maliki'yi arayarak eşinin eve gelip gelmediğini sordu. Kamer Gül Maliki eve gelmediğini söyleyerek telefonu kapattı. 1 gün geçmesinin ardından Vezir Mohammad Nourtani hala eve gelmeyince ailesi durumu polis ekiplerine bildirdi. Polis ekipleri hayatını kaybettiği belirlenen Vezir Mohammad Nourtani'nin fotoğrafını Kamer Gül Maliki'ye gösterdi. Nourtani'nin yaşamını yitirdiğini duyan aile, kendini kaybetti. 

 Vezir Mohammad Nourtani'nin eşi Kamer Gül Maliki olayı gazetecilere aktardı. Maliki; "İş sahibi aradı, geldiğini söyledi. Daha sonra gece 12'de beni aradı, Mohammad eve gelmedi mi diye. Eve gelmediğini söyledim.Sonrasında biz uyuduk, eve gelir diye. Sabah uyandık eşim hala evde yok. Polise giderek durumu söyledik. Nerede çalıştığını sordular. Sonrasında fotoğraf gösterdiler bu sizin eşiniz mi diye. Eşimin öldüğünü gördüm." dedi. 

"MADEM DÖVDÜNÜZ, NEDENYAKTINIZ! BİR YOL KENARINA BIRAKSAYDINIZ!"

Kamer Gül Maliki, olayı faillerine seslenerek, "Eşimi dövenler, neden sorasında yaktınız?Dövdünüz tamam, bıraksaydınız bir caddenin başına, bir yolun kenarına. Belki bir araba durur alırdı eşimi ve hastaneye götürürlerdi. Neden yaktınız?" ifadeleine yer verdi. 

"NE YAPACAĞIZ? 4 ÇOCUĞUM VAR!"

Olayın ardından devlet kanadından hiçbir yardımın gelmediğini belirten Kamer Gül Maliki; "Hiçbiryardım gelmedi. Kimse kapımızı çalmadı. Yalnızca aşevinden gıda yardımında bulundular. Bana en fazla 1 hafta, 2 hafta, en fazla 1 yıl yemek yardımında bulunurlar. Bu sonsuza kadar gitmez, daha sonrasında ne yapacağız? 4 çocuğum var." diye konuştu.

"EŞİM YARALANDI, ÖLDÜRDÜLER. DİĞERLERİ YARALANIRSA ONLARI DA ÖLDÜRÜRLER"

Öte yandan Kamer Gül Maliki, eşi Mohammad Nourtani'nin olaydan bir kaç gün önce ağır yaralandığını, sonrasından yakıldığını söyledi. Maliki; "Başka yapacak iş yoktu zaten. Eşim gidyordu iş bulmaya, aramaya. Birkaç kişiyle madene gidiyordu. Sonrasında başka bir afgan eşime iş buldu madende. Onunla gitmeye aşladı.Ondan sonra da bu olay yaşandı. Eşim toplamda 3 haftadır çalışıyordu, günlük bin lira alıyordu, sonrasında 900 tl'ye indirdiler. Sonrasında eşimi öldürdüler. Diğerleri de yaralanırsa, onları da öldürürler. Eşim yaralanmıştı. Daha sonra yakıp öldürler. Eşimi gördüm, kafasına vurmuşlardı. Darbe görmüştü. Omzu çıkmıştı. Tüm kemikleri kırılmıştı. Bacakları tamaen kırılmıştı, resmen gitmişti. Hiçbir şey belli olmuyordu." diye konuştu.

ÖZEL HABER: Duygu ELMA ÖZFİDAN