Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangında kızı Ceren Yaman Doğan'ı ve torunu Lalin Doğan'ı kaybeden Yusuf Yaman, "Bolu'yu da bana verseler, benim torunlarımı, evlatlarımı geri getirmez. Ama en azından yüreğimize bir su serper. Onların yaptıkları yanında kar kalmamış olur. İnsanlığa inanılmaz bir kötülük yaptılar. Bu kötülük onların yanında kar kalmamalı. İnanıyorum ki bu ara kararda mahkeme heyeti gerekeni yapacak. Herkesin de beklentisi bu. Onlar da bundan sonraki duruşmalarda, kararlarda da gerekli cezayı görecekler" dedi.

78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Grand Kartal Otel yangını davası onuncu gününde devam ediyor. Günlerdir süren davaya katılan aileler kayıplarının acısını yüreğinde taşıyor. Otel yangınında kızı Ceren Yaman Doğan'ı ve torunu Lalin Doğan'ı kaybeden Yusuf Yaman, duruşmaya verilen ara sonrası yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"Mahkeme yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Bugün veya yarın bir ara karar çıkacak. Zaten iş ortaya çıktı. Yani ilk ifadelerinde bütün çalışanlar da dahil, patronlar da dahil hepsi yalan söylüyorlardı. Bütün savunmaları yalan üzerine kurulmuş. Ne olup bittiğini tahmin ediyoruz ve daha sonra tahmin ettiklerimiz yüzde 100 doğru çıktı. Benim çocuklarımla aynı katta olan Emir Genel Müdür yani resmen çoluğunu çocuğunu alıp sıvışmış. 78 canımız gitti. Yani bir yiğitlik yapsalardı her şeyi itiraf etselerdi vicdanlarda daha rahat ederlerdi. En azından derdi ki ya insanoğludur, hata yapmışlardır. İşte bir bakıma özür de dilediler. O zaman yani insan olarak acırdık. Onlara da acırdık. Ben şunu söylüyorum. Hem kötülük ettiler, hem hiyanet ettiler. Kime kötülük ettiler? Bütün topluma kötülük ettiler. Bütün memlekete hiyanet ettiler.

"İnanıyorum ki bu ara kararda mahkeme heyeti gerekeni yapacak"

Aile olarak biz onlara çok yakındık. Birbirimizle görüşüyorduk, konuşuyorduk, tanışıyorduk. Çocuklarımız da tanışıyordu. O gece bile benim kızımla Emine Hatun hanımefendi aynı masada veya aynı lobide beraber oturup sohbet etmişler. Yani vicdanları nasıl elverdi? İnsan bir uyarmayı hatırlar. Ya uyarın başka şey istemiyoruz. Yani bizim çocuklarımızı uyarın, diğer misafirleri de uyarın. Onlar size emanet. Bu emanete nasıl hıyanetlik ediyorsunuz? Anlaşıldı ki olası kast denen şey, kesinleşti gibi sanki. O zaman bunlar gereken cezayı alacaklar. Ne alırlarsa alsınlar, Bolu'yu da bana verseler, torunlarımı, evlatlarımı geri getirmez. Ama en azından yüreğimize bir su serper. Onların yaptıkları yanında kar kalmamış olur. İnsanlığa inanılmaz bir kötülük yaptılar. Bu kötülük onların yanında kar kalmamalı. İnanıyorum ki bu ara kararda mahkeme heyeti gerekeni yapacak. Herkesin de beklentisi bu. Onlar da bundan sonraki duruşmalarda, kararlarda da gerekli cezayı görecekler. Bunu inanıyoruz. Böyle düşünüyoruz, böyle bekliyoruz."

"İsteseydi oteli o dakikalar içinde çok rahat boşaltılmıştı, hiç kimsenin de canı yanmazdı"

Grand Kartal Otel Genel Müdürü Emir Aras'ın, yangının başladığı dakikalarda otelden ailesiyle birlikte kaçmasını değerlendiren Yusuf Yaman şunları kaydetti:

"Baktık ki hep yine yalan üzerine konuşuluyor. Yalan üzerine kuruldukça bu düzende böyle gitmez. Yani bunu sonuna kadar götüremezler. Zaten foyaları da meydana çıktı. İşte dediğim gibi genel müdürleri katta gayet normal bir şekilde çoluğunu çocuğunu toparlamış, giyindirmiş, kuşatmış oradan da sıvışmış. 10-15 dakika sonra yangın alevlenmiş. İsteseydi, isteyebilseydi, yapabilseydi, aklına gelebilseydi oteli o dakikalar içinde çok rahat boşaltılmıştı, hiç kimsenin de canı yanmazdı."