CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas Katliamı davasının zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesine sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu ''İnsanlık suçunun zaman aşımı olmaz. Bu karar adalet için Türk Milleti adına değil, tek bir kişinin isteği doğrultusunda verilmiştir. Buna karar denmez, olsa olsa suç ortaklığıdır." ifadesini kullandı. 
Sivas'ta  2 Temmuz 1993'te Madımak Otelinin yakılması ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davadan dosyası ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın yargılandığı dava, zaman aşımından düşürüldü. Mahkemenin kararına sosyal medya hesabından tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İnsanlık suçunun zaman aşımı olmaz. Bu karar adalet için Türk Milleti adına değil, tek bir kişinin isteği doğrultusunda verilmiştir. Buna karar denmez, olsa olsa suç ortaklığıdır" dedi.

SİVAS KATLİAMI DAVASI ZAMAN AŞIMI GEREKÇESİYLE DÜŞÜRÜLDÜ
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Otelinin yakılması ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davadan dosyası ayrılan firari 3 sanığın yargılandığı davanın zaman aşımından düşmesine hükmetti.

TUNÇ; "ÇOK ÇİRKİN BİR DAVRANIŞ!"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklaması üzerine ziyaretlerde bulunmak üzere Zonguldak'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da konuyla ilgili kendisine yöneltilen soruya yanıt verdi. Bakan Tunç; "Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını kabul etmek mümkün değil. Bu çirkin bir açıklama, ben de takip ettim. Özellikle şunu söylüyor; Sivas davasında firari 3 sanığın davasının zaman aşımı nedeniyle mahkeme kararını eleştirerek sayın Cumhurbaşkanımıza 'Siz suç ortağısınız, şeklinde bir beyanatta bulunuyor. Bu gerçekten çok çirkin bir beyanat.Bir kere 1993 yılında meydana gelen elim olaylar sonrasında Sivas davası süreci başladı. Sivas davasında gözaltına alınıp tutuklanan sanıklarla ilgili yargılama süreci başladı, devam etti ve mahkumiyetler verildi. Şu anda o sanıklar hükümlü konumunda. Ana davanın hükümlüleri cezalarını çekmeye devam ediyorlar. 3 firari sanık ile ilgili olarak yargılama süreci gerçekleştirilememişti.Firari sanıklar yakalanamamıştı. Kırmızı bülten çıkartılarak uluslararası düzeyde de aranması sağlandı, bu da sonuç vermedi. Yurt dışına kaçtıkları tespit edildi. Bu anlamda 30 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunda, o dönemde yürürlükte olan kanun kapsamında süreç 30 yıllık bir süreçti. 30 yıllık süre dolunca o günkü kanuna tabi oldukları için yargının böyle bir kararı söz konusu oldu. Bu tür davalarda özellikle insanığa işleyen suçlarda zaman aşımını kaldıran bir iktidarız biz. Cumhrbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde oldu bu. Türk Ceza Kanunu bu anlamda değişti ama; olayın meydana geldiği 1993 tarihinde yürürlükte olan ceza kanuna göre bu hüküm yoktu. Dolayısıyla suçun işlendiği tarih dikkate alındığı ve 30 yıllık süreç de dolduğu için  ve sanıklar kırmızı bültenle arandığı halde yakalanamayıp Türkiye'ye getirilemediği için mahkeme de davanın düşmesine karar verdi. Bunu sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek ve siz suç ortağısınız demek çok çirkin bir davranış. Ne hukuki ne ahlaki." dedi.

Haber:Duygu ELMA ÖZFİDAN