Siyasiler, yargı mensupları, gazeteciler ve akademisyenler katıldı. Prof. Dr. Mehmet Haberal, Büyük Atatürk'ü, Lozan'da ülkemizin tapusunu alan İsmet Paşa ve arkadaşlarını andı. Ve onlara; "Rahat uyuyun, bize emanet ettiğiniz ülkenin gerçek sahipleriyiz, biriz, beraberiz, ay yıldızlı bayrağın temsilcileriyiz" diye seslendi.

“Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle gidildi Lozan’a. Ve Tam bağımsız Türkiye tüm dünya tarafından tanındı. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ve sonsuz barışın teminatı Lozan Barış Antlaşması’nın 102. yıldönümünde, Başkent Üniversitesi'nde, panel düzenlendi.
Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu'ndaki panele Prof. Dr. Mehmet Haberal, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Murat Karayalçın, Ayla Hatırlı, Şermin Savaşçı, yargı mensupları, gazeteciler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bir mesaj gönderdi. Açış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Hakan Özkardeş yaptı.
Daha sonra Prof. Dr. Mehmet Haberal çıktı kürsüye. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, İsmet Paşa, arkadaşları ve şehitlerimizi anarak başladı sözlerine. "Biriz, beraberiz, ay yıldızlı bayrağın temsilcileriyiz" mesajı verdi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Yelda Ongun, Prof. Haberal'a teşekkür etti. Panelde ilk söz İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı, İsmet Paşa'nın torunu Gülsün Bilgehan'a aitti. Hatıralarla Lozan'ı anlattı. Gazeteci, yazar Taha Akyol da Lozan'a yönelik eleştirileri ele aldı konuşmasında.

Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sadi Çaycı ise, Lozan'ın hukuksal statüsüne değindi. Gündeminde; Terörsüz Türkiye süreci de vardı. Atamer Müdürü Doç. Dr. Halil Özcan; Mondros'tan, Lozan'a giden süreci anlattı. Konuşmasını; ABD mandasına karşı Atatürk'ün yanıtını hatırlatarak noktaladı.
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Rektör Özkardeş ile beraber panelistlere; Başkent Üniversitesi Seramik atölyesinde hazırlattığı, Atatürk ve İsmet Paşa'nın resminin bulunduğu özel bir hediye ile teşekkür etti.
Katılımcılar Prof. Dr. Haberal'ı tebrik ederek, teşekkürle ayrıldı, Cumhuriyet'in kalesi Başkent Üniversitesi'nden.




