Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, PKK'nın cuma günü Süleymaniye'de silah bırakacak olmasına ilişkin, "Süleymaniye'deki törende sembolik sayıda terörist silahlarını bırakacaklar ancak kendileri Türk makamlarına ve adaletine teslim olmayacaklardır. Daha önce yaşadığımız Habur rezaletini, bu sefer Süleymaniye'de milletimize yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Kadim Türk devleti, Süleymaniye'de mizah konusu yapılmamalıdır" dedi.
Aksakal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, 6 Temmuz'da Pençe Kilit Harekat Bölgesinde metan gazı zehirlenmesine maruz kalarak şehit olan 12 asker için başsağlığı dileyerek başladı.
“Olayın gerçek yüzü, 'Terörsüz Türkiye' mottosuyla yürütülen plana zarar verecek bir özellik mi arz ediyordu da böyle bir gerekçe ortaya sürüldü? Operasyonda bir ihmal ve tedbirsizlik var mıdır, yok mudur, bu konuların doyurucu, tatmin edici cevabı devletimizin yetkili kurumları tarafından soruşturulmalı ve sonucu mutlaka kamuoyu ile paylaşılmalıdır" diyen Aksakal, olayların iç yüzünün "devlet sırrı" gerekçesiyle perdelenmemesi gerektiğini, aksi halde vatandaşın devlete güveninin zafiyete uğrayacağını söyledi.
Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına ilişkin yargılamanın başladığını anımsatan Aksakal, şunları söyledi:
"Bağımsız yargımızın sanıklar hakkında ortaya konulan iddiaları tam bir tarafsızlık ilkesi içerisinde ve hukuki hiçbir tereddüdün oluşmayacağı şekilde irdeleyeceğine ve buna göre hüküm kuracağına kuşkumuz yoktur. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da resmi görevleri olan sorumlular hakkında yargılama iznini vermesini talep ediyoruz ve bekliyoruz. Aksi halde bu konuda kamuoyunun vicdanı tatmin olmayacaktır.
"Dünyanın hiçbir yerinde teröristler törenle teslim alınmamıştır"
Son zamanlarda, 'Terörsüz Türkiye' söyleminin uygulamaya geçirilmesi için bir takım girişimler, görüşmeler ve programlar yapılmaktadır. Ancak bu konuda kamuoyuna ve terörist başı Abdullah Öcalan'ı Kenya'da yakalayıp, bağımsız Türk adaletine teslim eden parti olarak bize, devletimizin yetkili makamları tarafından bugüne kadar herhangi bir bilgi de verilmemiştir.
Bu hafta sonuna doğru Irak'ın kuzeyinde Süleymaniye'de miktarı konusunda çeşitli rakamlar telaffuz edilen ama az sayıda PKK’lı teröristin sembolik olarak silahlarını bırakma töreni düzenleneceğini ve bu törene katılmaları için Türkiye’den de bazı siyasi partilerin, sendikaların ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine davetiye gönderildiğini basın ve medya aracılığı ile öğrenmiş bulunuyoruz. Şu kadarını açık ve net olarak belirtmek isterim ki dünyanın hiçbir yerinde teröristler törenle teslim alınmamıştır.
"Kadim Türk devleti, Süleymaniye'de mizah konusu yapılmamalıdır"
Söylenene göre Süleymaniye'deki törende sembolik sayıda terörist silahlarını bırakacaklar ancak kendileri Türk makamlarına ve adaletine teslim olmayacaklardır. Daha önce yaşadığımız Habur rezaletini, bu sefer Süleymaniye'de milletimize yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Kadim Türk devleti, Süleymaniye'de mizah konusu yapılmamalıdır. Bu konuda devletimizi yöneten kurumlara ve makamlara güvenimizi korumak istiyoruz. Ancak teröristlerle ilişkilerde dikkatli, tedbirli, temkinli ve her zaman şüpheci olmak zorundayız. Çünkü adı üzerinde, karşımızdaki yapı bir terör örgütüdür ve sözde teslim olacaklar ise ülkesine ve devletine başkaldırmış, işgalci, yayılmacı, emperyalist stratejilerin parçası ve piyonu olabilecek düzeyde karaktere sahip teröristtir.
Terörle mücadelenin gerekli şartları mevcut anayasal düzenimiz içerisinde yöntem ve sonuçları itibariyle tanımlanmış, tarif edilmiştir. Bunun da hiçbir yerinde 'terörle müzakere' gibi bir görev tanımı yoktur. 'Efendim bu bir devlet projesidir' diyerek olayı esrarengiz bir boyuta taşımak asil Türk milletini ikna etmeye yetmeyecektir. Devlet elbette koruyucu, kollayıcı, esirgeyici olmalıdır ama bu bir basiret terazisinde tartılacak husus da değildir.
"'Yeliz' adını yakıştırmış sapık zihniyetli kişi"
Yolu hasbelkader TBMM'den geçmiş, kendini bilmez, dengesiz, aymaz bir eski milletvekili olan Ahmet Hamdi Çamlı isimli şahısın kendi sosyal medya hesabından yapmış olduğu bir paylaşımı, hepimizi derinden üzmüş ve bu gibi ruh hastalarının aramızda dolaşıyor olması, devletimizin bekası açısından bir kez daha düşünmemize neden olmuştur.
Sosyal medya mecralarında karaktersizliği konusunda zirveye oturmuş, hatta sahte isim kullanarak kendini bir kadınmış gibi göstermek suretiyle 'Yeliz' adını yakıştırmış sapık zihniyetli bu kişi paylaşımında 'Kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden yeni, terörsüz ve büyük devlet yolunda ilerleyemez. Bir düdük çalıp yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır' diyerek, milli kurtuluş savaşında canlarını feda etmiş aziz şehitlerimize hakaret etmekle kalmamış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve yüce milletimizin bileğini bükemeyen yedi düvelin, yani küresel emperyalizmin uşaklığını ve sözcülüğünü yapmaktadır. Bu şahsın iğrenç nitelemesini şiddetle ve esefle kınıyoruz."