DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve eşi; Zonguldak Dedeman Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıya; DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Zonguldak Belediye Başkan adayı Fatih Keleş, İl Başkanı İbrahim Özdemir ve partililer katıldı. 

Açılış konuşmasını yapan İl Başkanı İbrahim Özdemir; “Önemli bir adımı hep birlikte atmak için toplanmış bulunuyoruz. Öncelikle Fatih Keleş’e çok teşekkür etmek istiyorum. Zonguldak kültürü ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehirdir ancak; son zamanlarda yaşanan zorluklar ortadadır. Şeffaf bir belediyecilik anlayışı ile proje üretecek, şehrimizi daha yaşanabilir bir hale getireceğiz.” ifadelerini kullandı. 

KELEŞ: “ORTAK GELECEĞİMİZİ ORTAK AKILLA KURACAĞIZ”

DEVA Partisi Belediye Başkan adayı Fatih Keleş de; “Emeğin Başkenti Zonguldak’ta başlayan siyasi hayatımda yeni bir noktaya geldim. Mahalli idareler genel seçimlerinde adaylığımı açıklayan Ali Babacan’a teşekkür ederim. Şehrimize yeni bir atılım seferberliği başlatacağız. Gerçek hizmet ve atılımın ne olduğunu Zonguldak’ta göstereceğiz. Gençlerimiz metropollere göç etmektedir. Ürettiğimiz projelerle bu sorunu önleyecek, var gücümüzle çalışacağız. Kaynaklarımızı Zonguldak’ın öncelikleri için kullanacağız. Ortak geleceğimizi ortak akılla kuracağız. Planlanan hizmetlerle ilgili sürekli bilgilendirme yapacağımız. Hepimizin sorunları var, tüm sorunları bitirmek için yola çıkıyoruz. Daha kaliteli vakit geçirilecek bir il için çalışmalarımıza başlıyoruz. Hemşehrilerimizle kucaklaşacağız.” ifadelerine yer verdi. 

BABACAN’DAN MADEN İŞÇİLERİNE TEŞEKKÜR

Keleş’in konuşmasının ardından kürsüye DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan geldi. Babacan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenerek vatandaşın tehdit edildiğini iddia etti. 
Öte yandan Babacan, asrın felaketinin yaşandığı depremde maden işçilerinin özverili davranışlarını da hatırlattı. Maden işçisine teşekkür eden Babacan, enflasyon oranlarıyla ilgili de konuştu. Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle: “Önce tedbir, önce tedbir, önce tedbir. İnşallah acı hadiseleri bir daha ülkemiz yaşanmaz ve can vermeyiz. 6 Şubat depremlerinde işini gücünü bırakıp bölgelere koşan, canla başla çalışan madencilerimize de şükranlarımı sunmak istiyorum. 

“VATANDAŞ TEHDİT EDİLİYOR”

Yerel seçimler yaklaşıyor. İktidar da insanları tehdit etmeye devam ediyor. Biz yoksak doğalgaz yok dedi, biz yoksak hizmet yok dedi… Vatandaşlarımız geçen sene yüzde 52 oranında Cumhurbaşkanını destekledi mi? Destekledi. Aslında bu tehdit, bana oy ver, yoksa işimi yapmam demek. Bir sonraki seçime kadar sen bu hizmeti vermek zorundasın. Meclis kürsüsüne çıktı ve yemin etti. Ne dedi? Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye bağlı kalacağıma namusum ve şerefim üzerine ana içerim dedi ve görevine başladı. Anayasaya uygun kararlar alınıyor, uymuyor. İfade ettiği gibi görevini tarafsız bir şekilde yapıyor mu? Ülkenin cumhurbaşkanı olarak partiler arasında ayrım yapıyorsa, yemin ettiği metne uymuyor demektir. Böyle tehditler savururken adaylar duruyor mu? Onlarda başladılar tehdite. Adaylar tecrübesiz, acemi. Gittiler İstanbul’a. İnsanları Gazze ile tehdit ettiler. Bize oy verirseniz Gazze’ye yardım ederiz dediler. Yerel seçimlerle Gazze’nin ne alakası var Allah aşkına? Diplomasiyi çalıştırın dedik beceremediler, ticari yaptırımlar yapın dedik görmezden geldiler. İsrail ordusunun kullandığı bazı malzemelerin bile Türkiye’den gönderilmesi söz konusu. Laf, laf. Ya orada savaşla uğraşan çocuklara yardım edin, ya da susun! 

“TEK BİR İSTİFA OLMADI!”

Gördük. İktidarı da, muhalefeti de gördük. Depreme karşı önlem aldılar mı? Hayır. Torpilin önüne geçtiler mi? Hayır. Deprem oldu, tek bir istifa olmadı. Bir şeyi yapma, başarma ihtimalleri yok. Şu anda seçmenle kavga eden muhalefet partililer var. İktidar da muhalefet de öfke ve düşmanlık üretiyor. Başka ürettikleri hiçbir şey yok. Bir kısım muhalefetin tek derdi, iktidarın salladığı sopayı ele geçirip biraz da ben sallayayım olması. Son 4 yıldır Türkiye’deki siyasi partileri daha yakından gördük ve tanıdık. Endişeye mahal yok çünkü; artık DEVA burada. 

“AYRIŞTIRMAYA DEĞİL BİRLEŞTİRMEYE GELDİK”

Ayrıştırmaya değil, birleştirmeye geldik. Onun için buradayız. Ülkemizde artık kira ödemek imkansız. Öğrenciler, memurlar, emekliler, asgari ücretliler geçinemiyor. Sayın Erdoğan çıkıyor, tarihi rekorumuzu yakaladık diyor. Kişi başı herkes yıllık 420 bin lira kazanıyormuş. Herkese 35 bin lira düşüyormuş. Açıkladıkları rakamlar bunları gösteriyor. Kaç haneye böyle bir bütçe çıkıyor? Üstelik ne diyorlar, 10 yıl öncesinden daha iyiyiz. Çarşıya, pazara çıkmayınca bunu söylemek kolay. Hisseden var mı bunu. Daha mı iyiyiz, daha mı kötüyüz? Rakamlarla oynuyorlar. TÜİK’in milli gelir hesaplamalarına nasıl güveneceğiz? Halkın yaşadığı gerçek enflasyon yüzde 130. Enflasyon üreterek emeklinin cebinden çalıyorlar. Karşılıksız para basıyorlar!” 
 

11961Bfa 3313 4029 94D2 F4558E223053

Haber: Duygu ELMA ÖZFİDAN/Batuhan DARAKCI