Zonguldak’ta düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinliklerinde katılımcılarla bir araya gelen Ayşe Varank Aslantürk, söyleşi programında yaptığı konuşmada, kardeşi İlhan Varank’ın çocukluk yıllarından itibaren gösterdiği gelişimi ve 15 Temmuz gecesindeki fedakârlığını anlattı.
“İlkokulda zorlanıyordu, sonra sınıf birincisi oldu”
İlhan Varank’ın küçük yaşlarda eğitimde zorluk yaşadığını söyleyen Aslantürk, “Her sene öğretmen değiştirirdi. Okula hazır olmadığı bir yaşta başladı ve çok zorlandı. Babam hafızlık yaptırmak istedi, ben bitirdim ama İlhan yürütemedi, yarıda bıraktı. Sonra mahalledeki ortaokula başladı ve orada sınıf birincisi oldu” dedi.
“Çalışkanlığıyla her şeyi hak etti”
Kardeşinin azmiyle birçok şeyi başardığını vurgulayan Aslantürk, “Üniversiteyi bitirdikten sonra yurt dışı burs sınavına girdi. Milli Eğitim üç kişiyi Amerika’ya gönderdi. Onlardan biri İlhan’dı. İlkokulda zorluk yaşayan bir çocuk, Türkiye’de sınavda ilk üçe girebilecek seviyeye geldi. Çok çalışkandı. Sabah yedide arasam bile uyuyan hâlde bulamazdım. Elde ettiği her şeyi alın teriyle kazandı” ifadelerini kullandı.
“Şehitlik haberinde hiç tereddüt yaşamadım”
15 Temmuz gecesi yaşadığı duygulara da değinen Ayşe Varank Aslantürk, kardeşi İlhan Varank’ın şehadetini duyduğunda şaşırmadığını belirterek şunları söyledi:
“İlhan’dan sonra ben şunu hiç düşünmedim: ‘Acaba şehit midir?’ demedim. Eğer birine şehitlik nasip olacaksa bu kişi İlhan’dı diye düşündüm. Onu tanıyan herkes de böyle düşündü. Bu zaferin bir parçası olmak, oraya bir katkı sunmak çok gurur verici. Aile olarak bunun gururunu yaşıyoruz. Ben de bir abla olarak yaşıyorum.”
“Cumhurbaşkanımıza güvenimiz vardı”
Ayşe Varank Aslantürk, o gece meydanlara çıkmalarının gerekçesini de şöyle anlattı: “Aslında sokağa çıkmamızın sebebi Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güvenimiz ve sevgimizdi. ‘Cumhurbaşkanımız iyi mi?’ diye sürekli soruyorduk. Mustafa Bey ‘Sıkıntı yok’ deyince içimiz rahatladı.”
“Hürriyetimizi kaybetmek istemedik”
Etkinlikte yaptığı konuşmanın sonunda Aslantürk, şair Mehmet Akif Ersoy’un dizelerini hatırlatarak sözlerini şöyle bitirdi:
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.’ Kaybetmek istemediğimiz şey aslında hürriyetimizdi. Seçtiğimiz hükümete karşı bir darbe yapılıyordu. Bunu kimse hazmedemedi.”